Tem 25, 2018 / by Vitamin Agency / In Genel / Leave a comment
Tüketici ile marka arasında bir bağ oluşmasına en fazla katkı sağlayan pazarlama şeklinin deneyimsel pazarlamaolduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Deneyimsel pazarlama, markanın, tüketiciyle direkt olarak etkileşime geçmesine imkan tanır ve tüketicinin, marka deneyiminin bir parçası olmasını sağlar. Bu da herhangi bir mecrada, tüketiciye sıradan bir reklam göstermekten çok daha etkili bir yöntemdir. Econsultancy isimli internet sitesi de geçtiğimiz yıllarda önemli markalar tarafından yapılmış, en dikkat çekici bazı deneyimsel pazarlama örneklerini derledi.
ABD merkezli spor giyim markası Vans, 2014 yılının ağustos ayında, Londra’nın merkezinde Vans Evi” adında bir mekan açtı. Markanın açıklamasına göre, Vans Evi, 1966 yılından beri Vans markasını tanımlayan kültür ve yaratıcılığın fiziksel dışavurumuydu. Bu mekan her zaman sanat, müzik, kaykay, BMX, sokak kültürü ve moda yoluyla yaratıcı ifadeyi kucaklayarak ve besleyerek yerel toplulukların, Vans’ın “Off The Wall” ruhunu deneyimlemeleri ve bununla yakından ilgilenmeye başlamaları için sağlam bir platform sunuyordu.
Güney Koreli teknoloji devi Samsung, 2012 Olimpiyatları sponsorluğunun bir parçası olarak Londra’daki çeşitli mekanlarda marka deneyimleri meydana getirdi. “Samsung Stüdyoları” isimli bu marka deneyimi etkinlikleri, temmuz ayının ortasından eylül ayının sonuna kadar sürdü ve o zaman yeni piyasaya sürülmüş olan Samsung Galaxy S3 ve Samsung Galaxy Note akıllı telefonları tanıtmaya odaklandı.
Bu marka deneyimi etkinliğine katılanlar, Samsung’un Olimpiyat Oyunları uygulamasıyla oynayabiliyor ya da Samsung Galaxy S3’te fotoğraf çekilerek bu fotoğrafı anında kişiselleştirilmiş bir rozete dönüştürebiliyorlardı. Ayrıca insanların özel rozetler toplamak için her gün etkinlik alanına uğramaktan rahatsızlık duymaları ihtimaline karşı, Samsung Galaxy S3 ve dünya turu ödüllü bir yarışma da yapılıyordu.
Yapılan analiz sonucunda, ziyaretçilerin yarısının Samsung Stüdyo’da 6 ila 10 dakika arasında vakit geçirdikleri anlaşılırken ortalama etkileşim süresi ise 7 dakika 45 saniye olarak hesaplandı. Yeni bir telefon için piyasada olanlar için ise ortalama etkileşim süresi, 8 dakika 15 saniye idi. 10 ziyaretçiden 9’u ise Samsung Stüdyo ile etkileşime girmenin bir sonucu olarak Samsung marka bir akıllı telefon satın alma olasılığının daha yüksek olduğunu ifade etti. Ziyaretçilerin %35’i ise Samsung markasını göz önünde bulundurma olasılığının çok daha yüksek olduğunu belirtti.
Avusturyalı enerji içeceği markası Red Bull‘un uçak yarışından F1 takımına ve ekstrem spor etkinliklerine kadar yaptığı her şey, deneysel pazarlama etrafında şekilleniyor. Tabii bunların hiçbiri, Felix Baumgartner‘ın ses hızını geçtiği “stratosfer atlayışı” ile aynı küresel ilgiyi toplamadı. Dünyanın dört bir yanındaki haber kanalları, bu tarihi olayı canlı olarak yayımladı ve bu sayede Red Bull, paha biçilemez bir marka konumu ve halkla ilişkiler kazanımı elde etti.
Pop-up mağazalar yeni bir konsept değil, ancak Adidas’ın 2013 yılında Londra’da açtığı “D Rose Jump Store” isimli pop-up mağaza, diğerlerinden daha iyiydi. O zamanlar ABD’nin ulusal basketbol ligi olan NBA‘deki Chicago Bulls takımında forma giyen yıldız oyuncu Derrick Rose, bu pop-up mağazada, bir çift spor ayakkabı kazanmak için mücadele eden hayranlarıyla bir araya geldi. Bu, meydan okumaya katılan tüm çocuklar için heyecan verici ve unutulmaz bir deneyimdi.
2012 yılında, Pepsi‘nin sahibi olduğu asitli içecek markası Mountain Dew’in pazarlama ekibi, bir farkındalık yaratmak ve insanları Mountain Dew denemeye teşvik etmek için festivaller, ulaşım merkezleri ve şehir merkezlerindeki tüketicileri hedef alan 43 günlük bir “gerilla turu” hazırladı. 15 marka elçisinden oluşan bir ekip, bir Mountain Dew kamyonuyla Birleşik Krallık’ı dolaştı ve çeşitli yarışmalar düzenleyip hediyeler verdi. Ayrıca ekip, ücretsiz numuneleri de dağıttı.
Kampanya kapsamında harcanan her bir sterlin için 1,85 tutarında bir yatırım getirisi (ROI) elde edildi. Bununla birlikte bu kampanya tarafından hedeflenen insanların %55’i, bir Mountain Dew içeceği satın aldı; ki bu insanların üçte birinden fazlası, ilk kez bir Mountain Dew içeceği satın alan kişilerdi.
Televizyon kanalı TNT, 2012 yılında Belçika’da yayın hayatına başladığında, “Drama biliyoruz.” reklam sloganına uygun bir şekilde sakin bir kasaba meydanında küçük bir kargaşa kurguladı. Televizyon kanalının bu pazarlama kampanyası, iki yıl içerisinde 50 milyondan fazla görüntülenme elde etti ve böylece viral bir başarı haline geldi.
Sensodyne Complete Protection isimli ürün piyasaya sürüldüğünde, markanın sahibi olan Birleşik Krallık merkezli ilaç ve kişisel bakım şirketi GSK (GlaxoSmithKline), insanları diş hassasiyeti ve onun yaşamları üzerindeki etkisi üzerine daha fazla düşünmeye teşvik etmenin yanı sıra, Novamin teknolojisinin hassas dişler nasıl yardımcı olabileceğini göstermek istedi. Bunun için şirket, Londra’nın simgelerinden biri haline gelmiş olan Tower Bridge’in yakınındaki üç farklı bölgede “Büyük Hassasiyet Testi” gerçekleştirdi.
Bu bölgelerden birinde insanların bir diş hekimiyle hassasiyet kontrolüne girmelerine, ödül kazanmalarına, ücretsiz numune almalarına ve ürünün bir demosunu görmelerine izin verildi. Diğer bölge, temel olarak bir fotoğraf için insanlara iyi bir bakış açısı sağlayan dev bir dişti. Sonuncu bölgede ise Sensodyne, dünyanın en büyük ağız hijyeni dersine ev sahipliği yapmaya çalıştı ve bir diş hekimi, 232 kişiden oluşan bir kalabalığa dişleriyle nasıl doğru bir şekilde ilgilenebileceklerini anlattı.
Genel olarak 150 farklı medya kuruluşu, Sensodyne bu etkinliğinden söz etti ve etkinlik kapsamında yaklaşık olan 6 bin 500 ücretsiz örnek dağıtıldı. 200 insan diş hassasiyet kontrollerine katıldı. Ancak maalesef ki, bütün bunların satın alma niyetine etkisi hakkında hiçbir bilgi mevcut değil.
Blinkbox isimli Birleşik Krallık film ve TV yayın hizmeti, Game of Thrones dizisinin üçüncü sezonunun başlangıcıyla aynı zamana rastlayacak bir şekilde, bir ejderhanın kafatasını bir Birleşik Krallık kontluğu olan Dorset’te bulunan bir kumsala attı. Bir otobüs büyüklüğünde olan bu kafatası, doğal olarak oldukça fazla ilgi gördü ve yaklaşık olarak 250 farklı medya organında kendine yer buldu. Bu hamle sayesinde, Game of Thrones’un Blinkbox’ta yayımlandığı gün, şirket, yıllık %632 oranında bir gelir artışı yakaladı ve o zamana kadarki en büyük günlük ticaretini gerçekleştirdi.
“IKEA’da bir pijama partisi yapmak istiyorum.” isimli Facebook hayran grubuna bir yanıt olarak IKEA, Birleşik Krallık’ın Essex isimli kontluğunda bulunan bir mağazasında gerçekten bir “pijama partisi”ne ev sahipliği yaptı. Neredeyse 100 bin kişi bu grupta yer alıyordu ve IKEA, bu gruptaki kişilerin hepsine depoda bir gece geçirmeleri için bir şans verdi.
Kazananlara manikür ve masaj hizmeti sağlandı ve daha sonrasında ise kendilerine gerçek bir televizyon yıldızı tarafından bir uyku masalı anlatıldı. Bununla birlikte insanlara tavsiyelerde bulunmak ve potansiyel olarak yeni bir yatak seçmelerine yardımcı olmak için bir uyku uzmanı da burada hazır bulunuyordu.
Listede yer alan en eski deneyimsel pazarlama kampanyası bu. 2007 yılında 20th Century Fox, mağazalarının 12’sini The Simpsons’taki Apu karakteri tarafından işletilen Kwik-E-Mart isimli mağazaya dönüştürmek için 7-Eleven ile bir ortaklık yaptı. Bunun amacı, vizyona girecek olan The Simpsons filminin tanıtımını yapmaktı.
Kwik-E-Mart’a dönüştürülmüş olan bu 7-Eleven mağazalarında, sınırlı miktarlarda KrustyO’s kahvaltılık gevreği, Buzz Cola ve Squishee dondurulmuş içecekleri sunuldu. Bunların yanı sıra bu mağazalarda Springfieldvatandaşlarının gerçek boyutlu halleri görülebilirken Radioactive Man isimli çizgi romanın özel bir baskısı da sadece 7-Eleven için üretildi.
Your comment